Peygamber efendimizin “aleyhisselâm” İslâmiyeti tebliğiyle birlikte dünyânın ücrâ köşesinde yaşayan küçük bir kavim, ilâhî bir tecellî sonucu yeni ve büyük bir millet hâline geldi. Meçhul, basit bir hayat süren ve hattâ aşağılanarak yaşayan insanlar hidâyete erince birdenbire târihin mümtaz kahraman, fâtih ve dâhileri oldular.
Kategori: Türk Tarihi
Oğuzlar
Bugün; Türkiye, Balkanlar, Âzerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan’da yaşıyan Türklerin ataları olan büyük bir Türk boyu. Oğuzlara Türkmenler de denir. Oğuz kelimesinin türeyişiyle ilgili çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Kelimenin boy, kabîle mânâsına gelen “Ok” ve çokluk eki olan “z”nin birleşmesinden “Ok-uz” (oklar, koylar) anlamında olduğu ileri sürüldüğü gibi, oyrat (haşarı, yaramaz) kelimesinin eş anlamlısı olduğunu iddiâ edenler de vardır.
Oğuz Han
Hun-Oğuz destanı kahramanı. Nûh aleyhisselâmın torunu olan Türk’ün neslinden Kara Hanın oğludur. Allah’ın varlığına ve birliğine inanırdı. Üstün kahramanlık ve teşkilâtcılık vasıflarına sâhipti. Gençliğinde, Oğuz boylarının canına ve malına zarar veren korkunç bir canavarı öldürerek meşhur oldu.
Türkler
Dünyânın en eski, asîl büyük devletler kurup, pekçok meşhur şahsiyetler yetiştiren medenî milletlerinden. Türkler, Nûh aleyhisselâmın oğullarından Yâfes’in Türk adlı oğlunun neslindendir. Târihî şahıs, boy ve millet adlarının teşekkülüne göre Türk kelimesinin aslı türümek fiilinden gelmektedir.